2024’ün seyahat karnesi, ilginç verilerle dikkat çekiyor. Yılın en pahalı tek yön uçak bileti, İstanbul – San Francisco rotasında 160 bin TL’ye alıcı bulurken, en ucuz uçak bileti 432 TL’ye İstanbul – İzmir uçuşunda satıldı. Feribot yolculuklarında Midilli – Ayvalık hattı öne çıkarken, otobüs seyahatlerinde İstanbul – Ankara en popüler rota oldu.

Online seyahat platformu Turna.com, 2024 yılına ilişkin kullanıcı davranışlarını temel alarak hazırladığı seyahat raporunu yayınladı. Uçak, otobüs ve feribot bileti kategorilerinde seyahat alışkanlıklarını analiz eden bu rapora göre, 2024 yılında çiftler daha çok egzotik destinasyonları tercih ederken, öğrenciler kültürel çeşitliliği yüksek şehirleri seçti. Yaz aylarında feribot yolculukları popülerliğini korurken, otobüs seyahatleri ekonomik bir ulaşım seçeneği olarak her yaştan yolcunun ilgisini çekti.

İç hat tek yönde en pahalı uçak bileti 12 bin TL’ye Bodrum – İstanbul uçuşunda alıcı buldu

Turna.com’un 2024 seyahat raporuna göre, yılın en pahalı gidiş-dönüş uçak bileti 226 bin TL’ye İstanbul – New York uçuşunda alıcı buldu. En pahalı tek yön dış hat uçak bileti ise İstanbul – San Francisco rotasında 160 bin TL olarak kaydedildi. Dış hatlarda uçak biletlerinin en pahalı olduğu dönemler ağustos ve eylül ayları oldu.

İç hatlarda, en pahalı tek yön uçak bileti 12 bin TL ile Bodrum – İstanbul arasında satılırken, en pahalı gidiş-dönüş uçak bileti satışı 15 bin TL ile Ankara – İstanbul rotasında gerçekleşti. İç hatlarda uçak biletlerinin en pahalı olduğu dönemler temmuz ve ağustos oldu.

2024’ün en ucuz uçak biletleri ocak, nisan ve mayıs aylarında satıldı

Verilere göre, yılın en ekonomik uçuşları ocak, nisan ve mayıs aylarında gerçekleşti. Dış hatlarda en ucuz tek yön uçak bileti 829 TL ile Priştine rotasında, en ucuz gidiş-dönüş bileti ise 1.933 TL ile Ankara – Tahran rotasında satıldı. İç hatlarda ise en ucuz tek yön uçak bileti 432 TL ile İstanbul – İzmir arasında, en ekonomik gidiş-dönüş uçak bileti ise 1.043 TL ile Balıkesir – İstanbul arasında alıcı buldu.

Uçak bileti fiyatlarının en ekonomik olduğu dönemler, iç hatlarda nisan ve ocak, dış hatlarda ise ocak ve mayıs ayları olarak belirlendi. Yılın en çok iniş yapılan destinasyonları arasında İstanbul, İzmir, Ankara, Antalya ve Adana yer alırken, yaş ortalaması iç hatlarda 36, dış hatlarda ise 35 olarak kaydedildi.

Seyahat severler iç hatlarda İstanbul, Antalya ve İzmir’i, dış hatlarda Tahran, Bakü ve Bangkok’u tercih etti

Turna.com’un 2024 uçak bileti satış verilerine dayalı olarak hazırladığı seyahat raporunda, en çok sevilen rotalarda geçtiğimiz yıllardaki yerini koruyan İstanbul, Antalya ve İzmir’in yanına bu yıl Adana da eklendi. Sıralamayı Trabzon ve Bodrum takip etti. Dış hatlarda ise Tahran, Bakü, Bangkok, Üsküp ve Berlin öne çıkan favori şehirler oldu. Düsseldorf ve Belgrad da popüler destinasyonlar arasında yer aldı.

2024’te öğrenciler, iç hatlarda en çok İstanbul, Antalya ve İzmir’e; dış hatlarda ise Düsseldorf, Stuttgart ve Berlin’e uçtu. Çiftler iç hatlarda İzmir, Antalya ve İstanbul’u; dış hatlarda ise Bangkok, Viyana ve Üsküp’ü tercih etti. Çocuklu ailelerin tercihi iç hatlarda İstanbul, Antalya ve Trabzon olurken, dış hatlarda en çok Bakü, Berlin ve Düsseldorf’a seyahat ettiler. 65 yaş üzeri yolcular ise iç hatlarda İstanbul, Antalya, İzmir’e dış hatlarda Tahran, Düsseldorf, Üsküp’e uçmayı tercih etti.

2024’te Doğu Ekspresi ile başlayan maceralar, uçak yolculuğuyla tamamlandı

Son yılların en popüler tren rotaları arasında bulunan Doğu Ekspresi ile Kars’a seyahat eden gezginlerin büyük bir kısmı, dönüş yolculuğunda uçak yolculuğunu tercih etti. 2024 verilerine göre, Kars – İstanbul uçuşları en yoğun dönemini ocak ayında yaşadı. Kış aylarında Kars’ın karla kaplı büyüleyici manzaralarına tanıklık etmek isteyen seyahat severler, bu deneyimi Doğu Ekspresi yolculuğu ile başlatıp uçak yolculuğuyla tamamlamayı seçti.

İç hatlarda AJet, dış hatlarda ise SunExpress yolcuların en çok tercih ettiği hava yolu şirketleri oldu

Rapora göre, iç hat uçuşlarda en çok tercih edilen hava yolları arasında 2024 yılı başında adı ve kurumsal kimliğiyle yenilenen AJet yer aldı. Onu, Pegasus, Türk Hava Yolları ve SunExpress takip etti. Dış hat uçuşlarda ise SunExpress, Pegasus, AJet ve Türk Hava Yolları yolcuların en sık tercih ettiği havayolu firmaları oldu.

Otobüs yolculuklarında İstanbul – Ankara rotası en çok tercih edilen güzergah oldu

2024 verilerine göre, otobüs yolculukları, popülerliğini koruyarak seyahat severler için vazgeçilmez bir seçenek olmaya devam ediyor. 2024’te İstanbul – Ankara, Bursa – İstanbul ve Ankara – İstanbul hatları en çok tercih edilen otobüs yolculuğu rotaları arasında yer aldı. Temmuz, otobüs yolculuklarının en yoğun olduğu ay olarak dikkat çekerken, mart ayı bilet fiyatlarının en ucuz olduğu dönem oldu.

Çiftler otobüs yolculuklarında genellikle İstanbul, Ankara ve İzmir’i tercih ederken, 65 yaş üzeri yolcular İstanbul, İzmir ve Antalya’ya seyahat etmeyi tercih etti. Gençler ise ağırlıklı olarak İstanbul – Ankara, Bursa – İstanbul ve İstanbul – İzmir hatlarında seyahat etti.

2024’te feribot seyahatlerinin yıldızı Midilli – Ayvalık hattı oldu

Resmi verilere göre, kapı vizesi uygulamasıyla birlikte 31 Ağustos’a kadar Türkiye’den toplam 372 bin 495 turist Yunan adalarına seyahat etti. Turna.com’un 2024 seyahat raporu da feribot yolculuklarının özellikle yaz aylarında popüler olduğunu ortaya koyuyor.

Rapora göre, Midilli – Ayvalık, yıl boyunca en çok tercih edilen feribot rotası oldu. Ağustos, feribot yolculuklarının en yoğun olduğu ay olarak öne çıkarken, en avantajlı feribot bileti fiyatları mayıs ayında sunuldu. Çiftler Sakız Adası – Çeşme hattını sıklıkla tercih ederken, çocuklu ailelerin favorisi Fethiye – Rodos hattı oldu. 65 yaş üzeri yolcular ise Sakız – Çeşme hattında sıklıkla seyahat etti.

Türk mutfağının ikonik lezzetlerinden biri olan döner, Amerikalıların damaklarını fethetmeye devam ediyor. Türk mutfağının en değerli lezzetlerinden biri olan döneri Amerika’daki tüketicilerle buluşturduklarını belirten yerli restoran ise ABD’de yakaladığı ivme ile başarıya imza attı.

 

İSTANBUL — Türk mutfağının incisi döner, Amerikalıların damaklarını fethetmeye devam ediyor. Tük topluluklarının özlemiyle açılan dönerciler, zamanla ABD sokaklarının her bir köşesine yayılıyor. Lezzetli eti, taze sebzeleri ve sosunun uyumuyla bu başarıda önemli bir rol üstlenen Döner Point, ABD’de yakaladığı ivme ile başarıya imza attı.

Avrupa’da uzun yıllardır popüler olan dönerin son dönemde Amerika’da da adından sıkça söz ettirmeye başladığını vurgulayan Döner Point Kurucusu Faruk Güvenç, “Türk mutfağının en değerli lezzetlerinden biri olan döneri, Amerika’daki tüketicilerle buluşturmak büyük bir heyecan kaynağı oldu. Geleneksel dönerimizi sunarken, aynı zamanda Amerikan damak tadına hitap eden alternatifler de sunmayı hedefledik. Bu yaklaşım hem Türk mutfağını tanıtmak hem de geniş bir müşteri kitlesine ulaşmak adına kirik bir önem taşıyor. Döner artık sadece bir lezzet değil, bir kültür elçisi haline geliyor. Bu kültürü dünyaya tanıtmaktan gurur duyuyoruz” dedi.

 

“Restoranımız, Amerika’da uzun kuyruklara sahne oluyor”

 

Amerika’nın Türkiye’ye göre döner konusunda 80 yıl geride olduğunu dile getiren Döner Point’in Kurucusu Faruk Güvenç, “Döner, dünya genelinde farklı ülkelerde kendine özgü yorumlarla karşımıza çıkıyor. Avrupa’da ‘Greek döner’ ya da ‘German döner’ olarak bilinen, soslu ve garnitürlü versiyonları yaygınlaşırken, Amerika’da ise daha çok geleneksel gurme döner ve hızlı tüketim konseptinde tavuk döner ön plana çıkıyor. Yunanlar döneri ‘gyro’, Arap ülkelerinde ‘şavurma’ olarak tanıtıyor, Meksika’da ise dönerden yapılan ‘tako’ dikkat çekiyor. Amerika, döner piyasası için henüz yeni gelişen bir pazar olsa da Avrupa’ya göre 20-25 yıl, Türkiye’ye göre ise yaklaşık 80 yıl geride olmasına rağmen oldukça hızlı bir büyüme gösteriyor. Özellikle kapımızda döner kuyruğu görmek, bizim için çok büyük gurur kaynağı. Her geçen gün daha fazla Amerikalının döneri keşfetmesi ve markamıza ilgi göstermesi, bu lezzetin globalleşmesinin bir göstergesi” şeklinde konuştu.

 

”Türk döneri, özel tarif ve geleneksel pişirme yöntemleriyle farkını ortaya koyuyor”

 

Türk mutfağının en değerli mirasını dünyaya doğru şekilde taşımayı hedefleyerek Amerika’daki restoranlarında dönerin tarihçesini anlatan ücretsiz bir kitapçık dağıtacaklarını vurgulayan Faruk Güvenç, “Yunanlılar ve Araplar döneri yıllar önce Avrupa ve Amerika’ya taşımış olsa da Türk döneri orijinal tarifleri, özenle seçilen malzemeleri ve geleneksel pişirme yöntemleriyle her zaman farkını ortaya koyuyor. Bu lezzet, Türk mutfağının en değerli miraslarından biri ve bunu doğru şekilde yaşatmak bizim için çok önemli. Amerikan tüketicileri, dönerimizi ilk kez tatmaya başladığında, aradıkları o otantik ve eşsiz lezzeti buluyor. Hem kaliteye verdiğimiz önemi hem de geleneksel tariflere sadık kalarak sunduğumuz döneri takdir ediyorlar” ifadelerini kullandı.

 

”Türkiye’nin kültür elçisi olarak geleceğe ilerliyoruz”

Döner Point’in Kurucusu Faruk Güvenç sözlerini şöyle tamamladı: “Amerika gibi yeni pazarlarda Türk dönerinin temsil edilmesi, Türk mutfağının global ölçekteki başarısını pekiştiriyor. Her bir tabakta, Türk mutfağının zenginliğini ve köklü geleneklerini Amerikan ve Fransız sofralarına sunuyoruz. Öyle ki Paris’teki King of Döner isimli restoranımız da oldukça ilgi görüyor. Bu süreç, Türk dönerinin dünyadaki hak ettiği yerini bulmasının önünü açıyor. Aynı zamanda Türkiye’nin gastronomi alanındaki gücünü de yansıtıyor. Türk mutfağını küresel ölçekte tanıtarak, gelecekte dünya pazarındaki yerimizi daha da sağlamlaştıracak bir öncü olma yolunda ilerliyor. Bu anlamda sadece döner değil, bir kültür elçisi olarak ilerliyoruz.”

Mülk sahibi ile kiracı ilişkilerini yepyeni bir boyuta taşımak üzere yola çıkan Ehane com, Türkiye’nin en gelişmiş mülk yönetimi platformunu hizmete sundu.

Artan mülk sahipliğinin getirdiği sorunları teknolojinin gücüyle çözen Ehane.com, bir Manivela Ventures girişimi olarak 10 aylık bir sürede geliştirildi. Mülk sahiplerine kiracı bulma sürecinden başlayarak uçtan uca destek sunan Ehane.com, kiralama süresi boyunca mülk sahibinin ihtiyaç duyduğu tüm alanlara dokunuyor. Ayrıca çağrı merkezi sayesinde akıllı asistan hizmetinden yararlanabiliyor.

Mülk sahiplerinin üzerindeki yönetim yükünü alan Ehane.com, onlara zaman kazandırmakla kalmayıp, kira gelirlerinin de sürekli ve düzenli olarak tahsil edilmesini sağlıyor. Ehane.com, hukukî destekten aidat ve fatura takibine, evrak yönetiminden güncel konut durumunun tespitine, ideal kiracının bulunmasından tahliye sürecine kadar tüm aşamalarda profesyonel destek sunuyor.

Ehane.com Kiracıları da Unutmuyor

Ehane.com, daire sakinlerine de hukukî destekten taşınmaya, bakım-onarım hizmetlerinden yasal yükümlülüklerin takibine kadar bir kiracının ihtiyaç duyabileceği tüm alanlarda destek oluyor. Kiracıların da kendileri için en ideal evi bulmasına aracılık eden Ehane.com, rayiç kira bedelinin tespitini yapıyor ve çağrı merkezi üzerinden kiracılara da sürekli asistan desteği sunuyor.

Türkiye’de Konutu Olan Yabancılar İçin Mülk Yönetimi

2023’te 750.000’e ulaşan İstanbul’daki boş konut stokunu profesyonel mülk yönetimi ile ekonomiye kazandırmayı hedefleyen Ehane.com, Türkiye’de konut sahibi yabancıların ihtiyaçlarına da çözüm sunuyor.

Teknoloji ve gayrimenkul alanında tecrübeli bir ekiple yola çıkan Ehane.com, Türkiye’de konutu olan yabancı mülk sahiplerini de düşünerek Türkçe’nin yanısıra İngilizce dilinde de hizmet veriyor. Ehane.com, Türkiye’de kiralık ev arayan yabancılara da aynı hassasiyetle yardımcı olarak, doğru konuta yerleşmelerini sağlıyor.

İlk aşamada İstanbul merkezli bir büyümeyle ilk müşterilerini kabul eden Ehane.com, Manivela Ventures çatısı altında 2025 yılının başından itibaren Türkiye’nin diğer önemli illerine de hizmetlerini götürmeyi hedefliyor.

Kullanıcılar ehane com üzerindeki talep formunu doldurarak zamandan tasarruf etmenin kapılarını hemen aralayabiliyor.

Türkiye’nin en başarılı, vizyoner projeleri ve liderleri bu özel gecede bir araya geliyor.
İş ve magazin dünyasının merakla beklediği The Guide Magazin Dergisi Vizyon Ödülleri Gecesi, 24 Aralık’ta Atlantis Grup Ana Sponsorluğunda düzenlenecek törenle yılın en prestijli ödüllerine ev sahipliği yapacak. Bu özel gecede, sektörlerinde fark yaratan, yenilikçi ve sürdürülebilir projelerle adından söz ettiren markalar ödüllerini almak üzere buluşacak.
Ödül Kategorileri ve Değerlendirme Süreci
Gece boyunca Yılın İnovasyon Ödülü, En Başarılı Startup, Sürdürülebilirlik Liderliği gibi birçok kategoride ödüller sahiplerini bulacak. Alanında uzman isimlerden oluşan jüri, adayları zorlu bir değerlendirme sürecinden geçirerek en başarılı projeleri seçti.
Eğlence ve İhtişam Bir Arada!
Sadece ödüllerle değil, görkemli etkinlikleriyle de fark yaratacak bu özel gece, yeni nesil spor giyim tasarımları özel defile, büyüleyici dans gösterileri ve bol müzik eşliğinde unutulmaz bir deneyim sunacak. Gecede sahne alacak performanslar, ödül törenine renk katacak. Ayrıca, gecenin tüm heyecanı ve coşkusu Ege TV ekranlarından canlı olarak yayınlanacak.
Ünlü İsimler de Katılım Gösterecek
İş dünyası kadar sanat ve magazin dünyasının da gözdesi haline gelen The Guide Magazin Dergisi Vizyon Ödülleri Gecesi, Türkiye’nin önde gelen iş insanlarının ve ünlü isimlerin katılımıyla 24 Aralık Salı günü Atlantis Grup Ana Sponsorluğunda Cliff Venue Bornova’da gerçekleşecek.
Sektörde İlham Veren Bir Gece Olacak
The Guide Magazin Dergisi Vizyon Ödülleri Gecesi, vizyon sahibi projeleri onurlandırarak iş dünyasında ilham verici bir gece olmayı vaat ediyor. Bu özel gecede dağıtılacak ödüller, başarı hikayelerini taçlandırırken iş dünyasında fark yaratan projeleri öne çıkaracak. 24 Aralık’ta gerçekleşecek olan bu ödül töreninde yerinizi almak için takviminizde yer açmayı unutmayın!

 

Türkiye’nin iş dünyasındaki en prestijli organizasyonlarından biri olan Önder İş Dünyası Sanayici ve İş Adamları Derneği (ÖNSİAD), beşinci olağan genel kurul toplantısında önemli bir atamaya imza attı. Raff Military Textile’in kurucusu ve uluslararası ticaret alanında önemli başarılara imza atan Eray Yükseloğlu, ÖNSİAD’ın Yurtdışı İlişkilerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak seçildi.

 

Yükseloğlu, göreve atanmasının ardından yaptığı açıklamada, bu önemli sorumluluğu üstlenmekten büyük bir mutluluk ve onur duyduğunu ifade etti. Ayrıca, ÖNSİAD Genel Başkanı Ekrem Kap’a ve dernek üyelerine teşekkürlerini sunarak şunları söyledi: “Bu önemli göreve layık görülmek benim için büyük bir gurur. ÖNSİAD’ın vizyonuna katkıda bulunarak uluslararası ticarette Türk iş dünyasını daha güçlü bir noktaya taşımak için çalışacağım.”

 

Uluslararası Vizyon ve Yeni Projeler

 

Eray Yükseloğlu, görev süresi boyunca ÖNSİAD’ın uluslararası arenadaki etkinliğini artırmayı ve Türk iş dünyasını global ölçekte daha görünür kılmayı hedeflediğini belirtti. Özellikle Afrika, Orta Doğu ve Avrupa pazarlarında yeni iş birlikleri kurmayı ve mevcut ticari bağları güçlendirmeyi amaçladığını vurguladı.

 

Bu yeni görevin, yalnızca uluslararası ticaret için değil, aynı zamanda ÖNSİAD’ın gelecekteki projelerine yön vermek adına önemli bir adım olduğunun altını çizen Yükseloğlu, “Global pazarda Türk iş dünyasının gücünü daha da artırmak için çalışmalarımıza hız kesmeden devam edeceğiz. Bu çatı altında alınan her sorumluluk, ülkemiz için bir değer yaratma fırsatıdır,” dedi.

 

ÖNSİAD’ın Uluslararası Hedefleri

 

ÖNSİAD, Türkiye’nin ekonomik kalkınmasında önemli bir role sahip olan projelere öncülük etmeye devam ediyor. Yeni yönetimle birlikte, özellikle yurtdışı iş birliklerinin artırılmasına yönelik kapsamlı bir strateji geliştirilmesi planlanıyor. Bu kapsamda, uluslararası pazarlar için hedef odaklı projeler hayata geçirilecek ve Türk girişimciler için yeni fırsatlar yaratılacak.

 

Eray Yükseloğlu, bu projelerin merkezinde yer alarak Türk iş dünyasının uluslararası alandaki rekabet gücünü artırmayı ve ÖNSİAD üyeleri için yeni ticaret olanakları yaratmayı hedefliyor.

 

“ÖNSİAD bir okul ve büyük bir gönüllü teşekküldür. Burada aldığımız her görev bizim için bir şeref vesilesidir. Üyelerimizin güveniyle bu göreve seçilmiş olmaktan onur duyuyorum,” diyen Yükseloğlu, bu çatı altında daha birçok başarıya imza atmayı hedeflediğini ifade etti.

 

ÖNSİAD’ın yeni yönetim yapısıyla birlikte uluslararası arenada Türk iş dünyasını temsil eden projelerin hayata geçirilmesi bekleniyor.

İklim değişikliği, üst düzey yöneticilerin en önemli üç önceliği arasındaki yerini korurken, güncel araştırmalar iki şirketten birinin sürdürülebilirlik hedefleri için teknolojiden yararlanmaya başladığını gösterdi. İstanbul’da düzenlenen “Dijitalleşme ve Sürdürülebilirlik: Geleceğe Birlikte” adlı buluşmada, sürdürülebilirlik ve teknoloji ilişkisi ele alındı.

 

İSTANBUL — Tüm dünyanın dikkatinin, Bakü’de gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı COP29’a odaklandığı bu dönemde, iş dünyasının sürdürülebilirlik gündemi de hareketlendi. Deloitte tarafından yürütülen bir araştırma, küresel iş dünyası liderlerinin üç önceliğinden birinin sürdürülebilirlik ve iklim değişikliği olduğunu gösterirken, sürdürülebilirlik ve dijitalleşme ilişkisi önem kazandı. Deloitte araştırmasının bulguları arasında iki şirketten birinin sürdürülebilirlik hedefleri için teknolojiden yararlanmaya başladığı, beş şirketten ikisinin ise önümüzdeki yıl teknolojiden yararlanmaya başlayacağı öne çıktı.

 

Microsoft çözümlerinde uzmanlaşmış ekipleriyle 1 milyondan fazla kullanıcıya ve binden fazla müşteriye hizmet veren Microsoft partneri ve yerli BT şirketi PEAKUP, küresel gündemle uyumlu bir biçimde, Türkiye iş dünyasının üst düzey temsilcilerini “Dijitalleşme ve Sürdürülebilirlik: Geleceğe Birlikte!” başlıklı özel bir etkinlikte buluşturdu.

 

Sürdürülebilirlik yöneticileri bir araya geldi

 

Türkiye’nin dijital dönüşüm yolculuğunda 12 yılı aşkın süredir toplumu teknolojiyle geleceğe hazırlama vizyonuyla bayrak taşıyan PEAKUP’ın ev sahipliğinde, 23 Ekim’de Microsoft Innovation Hub Istanbul’da gerçekleştirilen kapalı etkinlik, her biri sektöründe lider olan şirketlerin sürdürülebilirlik yöneticilerini buluşturdu. Sürdürülebilirlik yönetiminde karşılaşılan zorlukları ve dijital çözümlerin bu zorluklara nasıl yanıt bulabildiğini konu alan buluşmada Microsoft’un Power Apps, Power BI ve yapay zeka destekli araçlarının sürdürülebilirlik süreçlerine uygulanmasına dair en iyi çalışmalar paylaşıldı. Ek olarak Microsoft çözümlerinde uzman olan PEAKUP temsilcileri, katılımcılara Microsoft Cloud for Sustainability ürününün yeteneklerini ve teknik özelliklerini aktardı.

 

Zirveye ilişkin değerlendirmelerini paylaşan PEAKUP CEO’su Ahmet Toprakçı, “Sürdürülebilirlik artık yalnızca bir hedef değil, veri odaklı bir yönetim anlayışıyla şekillendirilmesi gereken bir süreç. PEAKUP olarak sürdürülebilirlik yolculuğunun tamamını uçtan uca dijitalleştirerek şirketlerin çevresel hedeflerine daha verimli ve ölçülebilir bir şekilde ulaşmalarını sağlıyoruz. Dijital çözümlerimizle, hem kuruluşların veri yönetimi süreçlerini optimize ediyor hem de sürdürülebilirlik performanslarını sürekli olarak izlemelerine olanak tanıyoruz” dedi.

Güçlü dijital altyapı, mali sürdürülebilirliği de beraberinde getiriyor

 

PEAKUP’ın ev sahipliğinde düzenlenen “Dijitalleşme ve Sürdürülebilirlik: Geleceğe Birlikte” başlıklı etkinlikte katılımcılara, dijital araçlarla çevre odaklı düzenlemelere uyum sağlama, veri yönetimi, ÇSY raporlaması ve yapay zekanın sürdürülebilirlik süreçlerine katkılarına odaklanıldı. PEAKUP’ın sürdürülebilirlik ekibiyle teknoloji liderleri tarafından yürütülen kapsamlı sunumlar dinlendi. Microsoft çözümlerine yönelik demolarla, sürdürülebilirlik süreçlerinin uçtan uca veriyle yönetilmesine ve yapay zekanın verimliliğe katkılarına dair canlı örnekler de sunuldu. İş dünyasının sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmasının önündeki en büyük engellerden birinin, özellikle Kapsam-3 emisyonlarının takibine dair zorluklar olduğunun vurgulandığı etkinlikte, ÇSY verilerinin toplanmasının otomasyona nasıl taşınabileceğinden ve sürdürülebilirlik süreçlerinde veri yönetiminin İkiz Dönüşüm kavramına temel oluşturduğundan söz edildi.

 

İşletmelerin hem sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmasının hızlandırılması hem de operasyonel verimliliğin artırılması için sağlam bir dijital altyapıya sahip olmanın zorunluluğa dönüştüğünün altını çizen PEAKUP CSO’su KadirCan Toprakçı ise “AB Yeşil Mutabakatı ve iklim eylemi çerçevesinde yaklaşan regülasyonlara hazırlıklı olmak için, dijital dönüşümde sağlam temeller atmak ve bu sayede rekabet avantajı sağlamak isteyen şirketlerin yeni ufuklara açılması kaçınılmaz. PEAKUP olarak, ikiz dönüşüm yaklaşımıyla, işletmelerin dijital altyapılarını sürdürülebilirlik hedefleriyle uyumlu hale getiriyoruz. Bu süreçte verimliliği artırırken, uzun vadeli başarı için stratejik bir yol haritası sunuyoruz. Aynı zamanda verinin sürdürülebilirlik yönetimindeki kritik rolünü daima göz önünde bulundurarak, kurumların geleceği veriyle inşa etmesine imkan sağlıyoruz” ifadelerini kullandı.

 

Kurumların sürdürülebilirliği ölçümlemek ve yönetebilmek için ihtiyaç duydukları her uygulamayı geliştirebildiklerini söyleyen KadirCan Toprakçı, “PEAKUP olarak, müşteri talepleri doğrultusunda Microsoft Cloud üzerinde, sürdürülebilirlik odaklı ve özelleştirilebilir dijital çözümler tasarlıyoruz. İşletmelerin ihtiyaçlarına uygun dijital araç ve ortamlar geliştiriyor, sürdürülebilirlik süreçlerinin dijitalleşmesi konusunda BT danışmanlığı yapıyoruz” dedi.

 

Kurumsal Sürdürülebilirlik Hafızası oluşturulmasının önemine dikkat çekildi

 

PEAKUP’ın dijitalleşme ve sürdürülebilirlikte bakış açısının “veriyi topla – hesapla – analiz et – raporla” olmak üzere dört adımdan oluştuğunun vurgulandığı etkinlikte, tüm verilerin bulutta toplanmasıyla şirket çapında bir Kurumsal Sürdürülebilirlik Hafızası oluşturulabilmesinin önemine dair vurgular yapıldı. Veri entegrasyonuyla farklı departmanlardan gelen verilerin ÇSY veri havuzuna aktarılmasıyla anlık ve dinamik raporlar hazırlama yeteneğine katkıları, PEAKUP tarafından Microsoft Sustainability Manager veya “ESG data lake” gibi Microsoft çözümleri üzerinde PEAKUP tarafından geliştirilen kullanıcı dostu uygulamaların kullanımına dair ipuçları ve canlı demolar yoğun ilgi gördü.

Altın, estetik değeri kadar finansal bir yatırım aracı olarak işlev görmeye devam ediyor. Ancak bu değerli varlıkların satın alınması sırasında dikkat edilmesi gereken kritik noktalar gözden kaçınca, altın tutkunlarını yanıltabiliyor. Yerli kuyumculuk markası ise altın alımında dikkat edilmesi gerekenleri açıklarken bunu bir yatırıma dönüştürmenin faydalarını paylaşıyor.

 

Altın, insanlık tarihinden bu yana hem estetik hem de ekonomik anlamda en önemli madenlerden biri olmaya devam ediyor. Mısır piramitlerinden modern bankacılık sistemine kadar altın her dönemde zenginliğin, gücün ve güvenin simgesi olarak önemini koruyor. Ancak günümüzde, artan talep ve karmaşık piyasa koşulları, tüketicilerin altın alımı sırasında önemli risklerle karşılaşmasına yol açabiliyor. Güneş Kuyumculuk, altın alımında doğru seçimler yapmanın önemine dikkat çekerek, altın yatırımının püf noktalarını ve güvenilir yollarını paylaşıyor.

Altın alımındaki başlıca risk: Sahtecilik

Günümüzde altın piyasalarında, özellikle sahte ürünler ve düşük kaliteli üretim gibi sorunlar giderek yaygınlaşıyor. World Gold Council tarafından yayımlanan bir rapora göre, dünya genelinde satılan altınların %15’inin standart dışı veya sahte olduğu görülüyor. Düşük fiyatlı ürünlerin cazibesine kapılan tüketicilerin genellikle sertifikasız veya ayar belgesi bulunmayan altınları tercih ettiğini ortaya koyuyor. Bu durum, özellikle bireysel yatırımcıların ciddi finansal kayıplar yaşamasına yol açıyor.

Güneş Kuyumculuk Yönetim Kurulu Üyesi Enes Duman, konuya dair şu değerlendirmelerde bulunuyor: “Altın alırken fiyatının piyasa ortalamasından çok düşük olması genellikle bir risk işaretidir. Sahte ürünler veya düşük kaliteli altınlar, yatırımcılara kısa vadede cazip görünse de uzun vadede ciddi kayıplara yol açabiliyor. Güvenilir kuyumculardan alışveriş yapmak ve uluslararası geçerliliği olan sertifikalar talep etmek, tüketicilerin kendilerini koruması için en önemli adımlardır.”

“Altın yalnızca bir yatırım aracı değildir”

Altının sadece bir yatırım aracı olarak değil, aynı zamanda kültürel bir değer olarak da dikkat çektiğini belirten  Güneş Kuyumculuk Yönetim Kurulu Üyesi Enes Duman, “Türk toplumunda altın, düğünlerden sünnet törenlerine, nişanlardan bayramlara kadar birçok özel günün vazgeçilmez bir parçası olarak öne çıkıyor. Bu törenlerde altın, hem hediye hem de sosyal bağları güçlendiren bir araç olarak kabul ediliyor. Ekonomik anlamda ise altın, belirsizlik dönemlerinde güvenli liman işlevi görüyor. Özellikle enflasyonun yüksek olduğu zamanlarda, altın birikimi bireysel yatırımcılar için güçlü bir korunma aracı  sayılıyor olarak öne çıkıyor” diyerek altın alacakların dikkat etmesi gereken hususları dair şunları paylaştı.

“Altın alımında doğru ürün seçimi, hem bireysel hem de kurumsal yatırımcılar için büyük bir önem taşıyor. Altın alırken sadece fiyatına odaklanmak yerine, ürünün ayar belgesi ve sertifikaları gibi teknik detaylarına dikkat edilmeli. Ayrıca, uzun vadeli yatırım düşünülüyorsa, gram altın veya külçe gibi ürünler tercih edilmeli. Ürünlerin uluslararası geçerliliği olan sertifikalarla satılması gerekiyor. Ayrıca güvenilir kuyumculardan alışveriş yapmak, sahte ürün riskini azaltıyor. Bu noktada biz de, müşterilerimizin ihtiyaçlarına ve bütçelerine uygun çözümler sunarak, güvenilir ve kaliteli hizmet veriyoruz.”

“Kuyumculukta dijitalleşme yaygınlaşıyor”

2024 yılı itibarıyla altın piyasasında dijitalleşme ve yenilikçi teknolojilerin etkisi giderek artırdığının altını çizen Güneş Kuyumculuk Yönetim Kurulu Üyesi Enes Duman, “Mobil uygulamalar ve e-ticaret platformları üzerinden altın alımı, tüketiciler için daha erişilebilir hale geldi. Ancak, tüketiciler bizim gibi yalnızca lisanslı ve güvenilir şirketlerin dijital mağazalarını tercih etmeli. Piyasa fiyatının çok altında sunulan ürünler genellikle sahte veya eksik gramajlı olabiliyor. Müşterilerimize dijital kanallarımızda da fiziksel mağazalarımızdaki güveni ve şeffaflığı sağlamayı ilke ediniyoruz” şeklinde konuşarak sözlerini şöyle sonlandırdı:

“Dijitalleşmenin getirdiği bu yenilikler, tüketicilere zaman ve erişim avantajı sağlarken, doğru tercih yapılmadığında ciddi riskler barındırabiliyor. Bu nedenle, alışveriş yapılan platformun yetkinliği ve güvenilirliği her zaman öncelikli bir kriter olmalı. Altın, yalnızca bir ürün değil, aynı zamanda tarihin, güvenin ve kalitenin bir sembolüdür. Biz de 65 yıllık tecrübemizle müşterilerimize hem geleneksel hem de modern ihtiyaçlarına uygun çözümler sunmaya devam ediyoruz. Dijital kanallarımız ve Ar-Ge merkezimizle sektörün geleceğini şekillendiren bir yaklaşımı benimsiyoruz.”

Almanya’da üç aşamada yenilenen Nitelikli İşgücü Göçü Yasası, yaşlanan nüfusa karşın yeni açılan iş alanları vesilesiyle, daha fazla göçmenin ülkeye gidişine kapı aralıyor. 2023’te önceki yıla oranla %55 daha fazla kişi Türkiye’den Almanya’ya göç ederken, yenilenen yasa sayesinde sayının daha da artması bekleniyor.

 

İSTANBUL — Dünyanın üçüncü büyük, Avrupa’nın en büyük ekonomisine sahip Almanya, Avrupa’daki pek çok ülke gibi kalifiye eleman açığıyla karşı karşıya bulunuyor. Kasım 2023’ten itibaren kademeli olarak yürürlüğe giren yeni Nitelikli İşgücü Göçü Yasası (FEG) ise nitelikli çalışanların Almanya’ya göçünü kolaylaştırıyor. Yüksekokul mezunu olan veya belirli mesleki niteliklere sahip kişiler, yeniden düzenlenen yasanın Almanya’ya göç konusunda öngördüğü çeşitli kolaylıklardan faydalanıyor.

“Statista verilerine göre, 2024’ün ortası itibarıyla Almanya’da 1 milyon 337 bin açık pozisyon bulunuyor” diyen Europe Card Yöneticisi Hukukçu Abdullah Alanoğlu, “Almanya son 20 yıldır istikrarlı istihdam oranlarına sahip olmasına rağmen hâlâ işgücü açığı var. Ülkedeki işgücü açığına katkıda bulunan faktörlerin başında, nüfusun beşte birinden fazlasının 65 yaşının üstünde olmasının yarattığı demografik dengesizlik geliyor. Bir diğer önemli faktör de birçok meslek için yeterli sayıda kalifiye çalışanın bulunmaması” dedi.

 

Türkiye’den göç edenlerde %55 artış

 

Teknolojinin insanların yerini alıp almayacağı endişesinin zirve yaptığı bir dönemde, daha fazla çalışana ihtiyaç duyulan birçok sektör olduğunu söyleyen Hukukçu Abdullah Alanoğlu, Europe Card’ın Almanya’da nitelikli işgücü için oluşturulmuş resmi oturum (Aufenthaltserlaubnis) ve çalışma (Arbeitserlaubnis) izni sistemi Blue Card için başvuru ve ilgili süreçlerin tamamında hizmet veren güvenilir danışmanlık hizmetleri sunduğuna dikkat çekerek, “Almanya’nın işgücü ihtiyacını Türkiye’den karşılamaya yönelik güvenilir bir çözüm sunuyoruz. Çalışanların yeterlilik belgelerini doğrulama, Almanya’daki firmalarla bağlantı kurma ve uyum süreçlerini kolaylaştırma gibi hizmetler, Türkiye’deki nitelikli çalışanların yurt dışında başarılı bir kariyer yapma şansını artırıyor” açıklamasını yaptı.

 

Almanya Federal İstatistik Ofisi Destatis’in verilerine göre, Türkiye’den Almanya’ya 2022’de 81 bin kişi göç ederken, aynı sayı 2023’te %55 artışla 126 bine yükseldi. Europe Card Yöneticisi Hukukçu Abdullah Alanoğlu, “Bu rakamın 2024 sonu itibarıyla çok daha yüksek olmasını bekliyoruz. Almanya nüfusu yaşlanırken, yeni iş alanlarının açılması, Türkiye’den gidebilecek nitelikli ve sertifikalı çalışanların önemini artırıyor. Bu durum, hem Almanya’nın ekonomisini güçlendirmek hem de Türk işgücüne uluslararası kariyer fırsatları sunmak açısından önemli. Europe Card olarak biz de bu konuda köprü görevi görüyoruz. Türk vatandaşlarının Almanya’da Blue Card başvurusu yapabilmeleri için uzman bir ekiple çalışma ve oturum izni konularında danışmanlık hizmeti sunuyoruz. Özellikle mesleki yeterlilik alanında, hem Almanya’da hem de Türkiye’de diploma denkliği süreçleri için işbirliği yaptığımız güvenilir partnerlerimiz bulunuyor. Doğru danışmanlık şirketiyle çalışmak, Almanya’ya göç etmek isteyenlerin işini kolaylaştırması ve maddi-manevi hayal kırıklıkları yaşanmaması için önemli” uyarısında bulundu.

 

Almanya’ya adaptasyonu kolaylaştıran uzmanlık merkezi

 

Hukukçu Abdullah Alanoğlu sözlerini şöyle sonlandırdı: “Profesyonel ve müşteri odaklı yaklaşımıyla, Türk vatandaşlarına Almanya’da kariyer fırsatlarını değerlendirme sürecinde destek sunan danışmanlık şirketi EuropeCard olarak, yalnızca bir aracı değil; doğru pozisyonlara yönlendiren, bürokratik süreçlerde rehberlik eden ve çalışanların Almanya’ya adaptasyonunu kolaylaştıran bir uzmanlık merkeziyiz. Bu profesyonel destek sayesinde Türk çalışanlar, uluslararası standartlara uygun bir şekilde kariyerlerini şekillendirebiliyor.

 

Yurt dışında çalışmak, yalnızca daha iyi maaş ve sosyal haklar değil, aynı zamanda kariyer gelişimi, uluslararası deneyim ve farklı kültürlerle etkileşim gibi pek çok avantajı beraberinde getiriyor. Almanya, özellikle sağlık, mühendislik, lojistik ve teknoloji gibi sektörlerde büyük bir talep yaratırken, Türk çalışanlara hem ekonomik hem de sosyal anlamda güçlü bir yaşam kurma imkanı sunuyor.”

 

İzmir Torbalı’dan 4 kıtada 40’tan fazla ülkeye ihracat yapan Atlas Trafo, kuruluşunun 10’uncu yılını Swissotel İzmir’de yöneticileri ve çalışanlarıyla birlikte kutladı.

Atlas Trafo Kurucu Ortakları Cengiz Küçükerdem, Erman Uçal ve Barış Özkan’ın ev sahipliğinde düzenlenen geceye 150’yi aşkın konuk katıldı.

Atlas Trafo’nun sektörde aranan bir marka konumunda olduğunu dile getiren firma kurucuları, bu başarıda tüm çalışanların emeğinin büyük olduğunu vurguladı.

Sektörde Atlas Trafo olarak 10 yılı geride bırakarak yeni bir döneme daha başladıklarını kaydeden kurucu ortaklar şunları söyledi: “Atlas Trafo A.Ş. müşterilerinin trafo ihtiyaçları için kaliteli, güvenilir ve verimli ürünler üretme amacıyla kuruldu. Ürünlerimizde ve sağladığımız hizmetlerde mühendislik altyapısını ön plana çıkararak müşterilerimize en uygun ve doğru çözümleri sağlamayı kendimize misyon edindik. Sürdürülebilir kalite anlayışıyla başta Avrupa olmak üzere 4 kıtada 40’tan fazla ülkeye ihracat yapıyoruz. Atlas Trafo markasıyla yeni hedef pazarlarda büyümeyi sürdüreceğiz. Bununla beraber kurum içi dayanışmayı ve paylaşımı güçlendirmek, tüm çalışanlarımızın huzurla ve keyifle faaliyetlerini sürdürmesini sağlamak en temel önceliklerimizdendir. Ulaştığımız başarıların ve gelecek hedeflerimizin en büyük destekçisi, değerli çalışanlarımıza ve emeği geçen herkese teşekkür ederiz”

Keyifli saatler yaşanılan gecenin sonunda, şirkete başarılarıyla güç katan çalışanlara da teşekkür plaketleri verildi.

ÜRETİMDE DEV YATIRIM HAMLESİ

Atlas Trafo, üretim kapasitesini artırma ve global pazarda rekabet gücünü yükseltme hedefleri doğrultusunda atılan önemli bir yatırıma daha imza attı. Şirket, İzmir Kemalpaşa’da daha önce Mondi Turkey’e ait olan 47 bin metrekare toplam alanla üzerindeki 17 bin metrekare üretim tesisine sahip fabrikayı satın aldı. Atlas Trafo, bu satın alımla birlikte mevcut operasyonlarını daha verimli hale getirmeyi, üretim süreçlerinde dijital dönüşüm adımlarını hızlandırmayı ve üretim hacmini artırarak, müşterilerine daha geniş bir ürün yelpazesi sunmayı hedefliyor. Bu yatırım, aynı zamanda Atlas Trafo’nun sürdürülebilir enerji çözümleri sunma ve sektörde yenilikçi teknolojilerle globalde lider oyuncu ve stratejik bir partner olma misyonuna da katkı sağlayacak.

Drift NEU 2024 KKTC Drift Şampiyonası ikinci yarışı, 23-24 Kasım tarihleri arasında Yakın Doğu Kampüsü içerisinde uluslararası standartlarda hazırlanan pistte yapıldı. Zorlu yarışı Pro kategoride İbrahim Yücebaş kazandı. Dünya Drift Pro Kategorisi’nde 4. Sırada yer alan Enver Haskasap ise otomobilinde yaşanan arıza nedeniyle yarıştan çekilmek zorunda kaldı.

 

Drift NEU organizasyonu ile iki gün olarak planlanan sezonun ikinci yarışı 23-24 Kasım 2024 tarihleri arasında Yakın Doğu Kampüsü içerisinde, İkas Süpermarket yanında, Dr. Suat Günsel Camii ve MOE Açık hava sahnesi önünde hazırlanan pistte yapıldı. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden 18 pilotun, Türkiye’den ise 5 pilotun katılımıyla gerçekleştirilen yarış, rüzgarlı hava koşullarına rağmen tribünleri dolduran seyircilere unutulmaz dakikalar yaşattı.

Günün kazananı İbrahim Yücebaş oldu

Drift NEU 2024 Kuzey Kıbrıs Drift Şampiyonası’nın ikinci yarışı öncesi favoriler arasında gösterilen, geçtiğimiz sezonun şampiyonu İbrahim Yücebaş, sıralamalarda ilk sırayı aldıktan sonra rakiplerini tek tek eleyip finale kalmayı başardı. Finalde rakibi genç pilot Altan Çocuk oldu. Yücebaş’ın öğrencisi de olan Altan finalin heyecanı ile hata yapınca kazanan günün rakipsiz pilotu İbrahim Yücebaş oldu. Günün favori isimlerinden Enver Haskasap ise Çeyrek finalde direksiyon pompası arızası yaşayarak istediği performansı sergileyemedi ve yarıştan çekildi. 11 pilotun katıldığı Semi-Pro kategorisinde de mutlu sona ulaşan isim Abdullah Bostan oldu.

“Otomobil sporlarını tabana yaymak için çalışıyoruz”

Yakın Doğu Grubu olarak bu yarış için ciddi bir hazırlık yaptıkları ifade eden NeuDrift Racing Team Pilotu ve Near East Bank Yönetim Kurulu Başkanı Enver Haskasap şunları ifade etti: “Yakın Doğu Grubu olarak otomobil sporlarına ve bu sporlara gönül verenlerin her zaman yanındayız. Yakın Doğu kampüsünde inşa ettiğimiz özel pist ve seyirci tribünleri ile artık Kuzey Kıbrıs’ta bu sporların gelişimine öncülük ediyoruz. Bu vizyon doğrultusunda gerçekleştirdiğimiz Drift NEU 2024 Kuzey Kıbrıs Drift Şampiyonası’nın ikinci yarışını hem sportif anlamda hem de seyir zevki anlamında çok üst seviyede bir başarı ile tamamladık. Yakın Doğu Grubunun bir temsilcisi ve aynı zamanda otomobil sporlarına gönül vermiş bir yarış pilotu olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde ve Türkiye’de otomobil sporlarının gelişimine, tabana yayılmasına ve bu spora gönül vermiş çocuklarımıza bir alan açtığımızı düşünüyoruz. Bu alanda pek çok Türk sporcusunun yetişeceğinden ve bizleri gururla temsil edeceğinden şüphem yok. Yakın Doğu Grubu olarak bu vizyonu her daim geliştirip ve büyütmek için var gücümüzle çalışacağız. Yarışlara katılan ve kürsüye çıkan sporcu arkadaşlarımı kutluyor. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Türkiye için sporun her alanında başarıların daim olmasını temenni ediyorum.”

Ödül Töreni İkas Süpermarket önünde yapıldı

Yarışın tamamlanmasının ardından İkas Süpermarket önünde kurulan Christmas markette ödül töreni ve After Party yapıldı. Dereceye girenlere kupalarını Near East Bank Yönetim Kurulu Başkanı Enver Haskasap, Kuzey Kıbrıs Turing ve Otomobil Kurumu Başkanı Tigin Kişmir, Organizasyon Komitesi İrfan Topcu ve Canben Özpaşa takdim etti.

 

Pro Kategori:
1.İbrahim Yücebaş (1)
2.Altan Çocuk (11)
3.Ahmet Öksüzoğluları (7)
4.Yusuf Çocuk (10)

Semi-Pro Kategori:
1.Abdullah Bostan (22)
2.Berkay Akbulut (20)
3.Sarp Toprak Ölmez (15)
4.Malika Rajabi Movahed (27)