Günümüzde elektrikli araç modelleri hızla artarken, bu araçların yaygınlaşabilmesi için satışa sunuldukları ülkelerde şarj istasyonlarının yaygınlaşması gerekiyor. Yerli otomobilin yani Togg’un çıkış tarihinin yaklaşması ve Tesla gibi markalarında ülkemize giriş yapması ile Türkiye’deki şarj istasyonu yatırımları ciddi bir hız kazanırken, Avrupa’da şarj istasyonlarına olan ihtiyaç her geçen hızla gün artıyor.
Dünya genelindeki elektrikli araç üretiminin dörtte birini Avrupa Birliği ülkeleri gerçekleştiriyor. Bu durum Avrupalı tüketicilerin de yüzde 20’leri bulan elektrikli araç tercihleriyle birleşince, şarj istasyonu ihtiyacının ne boyutta olduğu çok daha iyi anlaşılıyor.
Yakın tarihli bir McKinsey analizinin sonuçlarına göre; 2021’de, Avrupa genelinde 375.000 olan şarj istasyonu sayısının, 2030’a kadar 3,4 milyona çıkması gerekiyor.
McKinsey uzmanları, Avrupa genelinde elektrikli araçların ihtiyaç duyacağı şarj altyapısı için, 2030 yılına kadar kümülatif olarak 240 milyar Avro’luk yatırım gerekeceğini belirtiyor. Sektörün her paydaşın bu süreçte atması beklenen farklı adımlar bulunuyor.
Şarj ekipmanı üreticilerinin muhtemelen üretimi artırması, şarj noktası operatörlerinin de öngörülen güç taleplerini karşılamak için elektrik üreticileriyle koordineli şekilde planlamalar yapması gerekiyor. Diğer taraftan otomobil ve kamyon üreticilerinin de değişen tüketici önceliklerini karşılamaya hazırlanması öneriliyor.