Blog

  • Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu: Türkiye Deniz Ulaşımında Önemli Bir Rol Oynuyor ⏬👇

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu: Türkiye Deniz Ulaşımında Önemli Bir Rol Oynuyor ⏬👇

    Türkiye’nin Coğrafi ve Kültürel Konumu

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye-İtalya arasında gerçekleştirilen 10 bininci Ro-Ro seferi töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin tarih boyunca Asya, Avrupa ve Afrika kıtalarının, kadim medeniyetlerin ve ulaşım koridorlarının kesişme noktasında yer aldığını vurguladı.

    Deniz Ulaşımının Önemi

    Bakan Uraloğlu, dünya yük taşımacılığının büyük çoğunluğunun deniz yoluyla gerçekleştiğini belirterek, deniz yolu taşımacılığının küresel ticaretin omurgasını oluşturduğunu ifade etti. Türk sahipli filonun kapasitesindeki artışa da değinen Uraloğlu, Türkiye’nin deniz yolu taşımacılığındaki önemine vurgu yaptı.

    Ro-Ro Taşımacılığının Rolü

    Ro-Ro taşımacılığının kombine taşımacılığın önemli bir unsuru olduğunu dile getiren Bakan Uraloğlu, Türkiye’nin coğrafi konumunun bu taşımacılık türüne yeni çıkış yolları ve güzergahlar sunduğunu belirtti.

    Türkiye’nin Deniz Ulaşımındaki Başarısı

    Bakan Uraloğlu, Türkiye’nin dış ticaret taşımalarının büyük çoğunluğunun deniz yoluyla yapıldığını ve limanlarda elleçlenen yük miktarında önemli artışlar yaşandığını açıkladı. Ro-Ro hatlarıyla kara yolu taşımacılığına alternatif güzergahlar sunulduğunu ve Avrupa, Akdeniz ve Karadeniz bağlantılı hatlar ile yük taşındığını belirtti.

    İtalya Hattındaki Taşımacılık

    Avrupa taşımalarının büyük bir kısmının İtalya hattında gerçekleştiğine değinen Bakan Uraloğlu, yurt dışı bağlantılı Ro-Ro hatlarında taşınan araç sayısındaki artışa dikkat çekerek Türkiye-İtalya arasındaki 10 bininci Ro-Ro seferinin önemine vurgu yaptı.

    Bu haber haberlermersin.com.tr haberine göre hazırlanmıştır.

  • Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’dan Emeklilik Açıklamaları

    Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’dan Emeklilik Açıklamaları

    Emeklilere Yönelik Çalışma Yok

    Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, gazetecilerin sorularını yanıtladı. “Emeklilere yönelik bir çalışmanız var mı?” sorusuna Işıkhan, “Şu an herhangi bir çalışmamız yok. Kamu işçilerinin toplu sözleşme sürecine yoğunlaşmış durumdayız. Emeklilerle ilgili bir çalışmamız yok.” yanıtını verdi.

    Ev Hanımlarına Emeklilik Hakkı

    Ev hanımlarının emekliliğiyle ilgili çalışmalar yürütüldüğünü belirten Işıkhan, “İnşallah haziran, temmuz ayında altyapısını hazırladıktan sonra teklifi Ekonomi Koordinasyon Kurulu’na getireceğiz. İçeriğini daha netleştirmedik, bir analiz yapmamız gerekiyor. Ev kadınlarının emeklilik hakkını, sınırını çok iyi bilmemiz lazım. Kaç çocuğu var, engelli olup olmadığı, geçirilen hizmet süresi gibi kriterlere bakacağız.”

    Asgari Ücret ve Emekli Aylığına Zam Konusu

    Işıkhan, asgari ücrete ve emekli aylığına ara zam yapılması konusunda, “Emeklilerle ilgili şu an herhangi bir çalışmamız söz konusu değil. Temmuzda enflasyon ve TÜFE’den kaynaklanan zam farklarını alacaklar. Asgari ücretle ilgili bir ara zammı konuşmak için çok erken. Zamanı geldiğinde gerekli değerlendirmeyi yaparız. Şu an için çok erken.” şeklinde konuştu.

    Kamu İşçilerinin Toplu Sözleşme Süreci

    Kamu işçilerinin toplu sözleşme sürecine ilişkin açıklamalarda bulunan Bakan Işıkhan, sürecin sonuna yaklaşıldığını belirtti. “Yavaş yavaş sürecin sonuna geliyor. Çok uzun bir zaman almayacak, işveren kesimi teklifini yapacak. İşçi kesimi bunun üzerine müzakerelerde bulunacak. Kısa sürede inşallah bunu neticelendirmeye gayret edeceğiz.”

    Bu bilgiler habergazetesi.com.tr haberinden alınmıştır.

  • Ziraat Türkiye Kupası Finalinde Galatasaray Trabzonspor’u 3-0 Mağlup Ederek Şampiyon Oldu

    Ziraat Türkiye Kupası Finalinde Galatasaray Trabzonspor’u 3-0 Mağlup Ederek Şampiyon Oldu

    Galatasaray Kupanın Sahibi Oldu

    Ziraat Türkiye Kupası final maçında Galatasaray, Trabzonspor’u 3-0 mağlup ederek kupanın sahibi oldu. Gaziantep Büyükşehir Stadyumu’nda oynanan karşılaşmada Galatasaray üstün bir performans sergiledi.

    Goller Sıralı Geldi

    Karşılaşmada gol perdesini 5. dakikada Barış Alper Yılmaz açarken, Galatasaray’ın diğer gollerini 46. dakikada Osimhen ve 63. dakikada Yunus Akgün kaydetti. Trabzonspor ise etkili bir oyun sergileyemedi ve gol bulma şansı yaratamadı.

    Galatasaray Törende Kupayı Kaldırdı

    Galatasaray’ın şampiyonluk sevinci kupa töreni ile taçlandı. Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak ile Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’nun da katıldığı törende Galatasaraylı futbolcular madalyalarını aldı ve kupayı kaldırdı.

    Rekorlarla Dolu Bir Şampiyonluk

    Galatasaray, Türkiye Kupası’nda 19. kez şampiyon olarak rekorunu bir kez daha ileri taşıdı. Sarı-kırmızılı ekip, organizasyonun en çok kazanan takımı olma unvanını korurken, Trabzonspor ise 17. finalde 8. kez mağlubiyet yaşamış oldu.

    Bu sezon 63. kez düzenlenen Türkiye Kupası finali heyecanı Gaziantep Stadı’nda yaşandı. Galatasaray’ın başarılı performansı ve Trabzonspor’un direnç gösterememesi karşılaşmanın kaderini belirledi. Galatasaraylı futbolcuların coşkulu kutlamaları ise şampiyonluğun ne kadar büyük bir öneme sahip olduğunu gösterdi. Son dakika spor haberleri için Haberler Mersin’i takip edebilirsiniz. 🏆⚽

    Kaynak: habergazetesi.com.tr

  • Çiftçilik Sektöründe Türkiye’nin Durumu ve Önemi

    Çiftçilik Sektöründe Türkiye’nin Durumu ve Önemi

    Çiftçilik dünyanın en eski meslekleri arasında yer alıyor ve insanoğlunun varlığı süresince önemini koruyacak gibi görünüyor. Çünkü çiftçiler, doğrudan gıda üreten kişiler olarak hayati bir rol üstleniyorlar. Özellikle Türkiye gibi yüksek nüfuslu ülkelerde, çiftçilerin önemi daha da artıyor. Gıda üretiminin yerli ve sürdürülebilir olması, geniş nüfusu beslemek için kritik bir konu haline geliyor.

    Çiftçi Kimdir?

    Çiftçi, yiyecek ya da hammadde elde etmek amacıyla hayvan veya bitki yetiştiren ve bunları gıdaya dönüştüren kişilere verilen addır. Bu tanım altında buğday, sebze, meyve yetiştirenlerin yanı sıra, büyük ve küçükbaş hayvanları yetiştirenler, kümes hayvanları besleyenler, yumurta üretenler, balık çiftliği işletenler ve hatta orman ürünlerinden gıda üretenler de çiftçi olarak kabul edilir.

    Çiftçilikte Türkiye’nin Durumu

    Türkiye’de bir kişinin çiftçi olarak kabul edilmesi için ziraat odalarına başvurarak kayıt olmaları gerekmektedir. 2025 yılı itibariyle ülkede 2 milyon 354 bin 217 kayıtlı çiftçi bulunmaktadır. Bu çiftçilerin 311 bin 907’si kadın, 317 bin 148’i ise genç çiftçilerdir. Toplam çiftçi sayısının %13,3’ü kadınlardan, %13,57’si ise gençlerden oluşmaktadır.

    Çiftçilik faaliyetleri doğrudan doğruya tabiat şartlarına bağlı olduğundan, çiftçileri korumak adına Tarım Sigortaları Havuzu (TARSİM) kurulmuştur. 2025 yılında, devlet destekli tarım sigortasından yararlanan kadın çiftçilere 449 milyon 198 bin lira, genç çiftçilere ise 465 milyon 311 bin lira indirim uygulanmıştır.

    Su Ürünlerinde Çalışanlar ve Üretim Miktarları

    Türkiye’de su ürünlerine yönelik çiftçilik hızla gelişmektedir. Su çiftçiliğiyle uğraşan kişi sayısı 60 bini aşmıştır. Bu kişilerin 40,5 bini avcılık, 11,5 bini yetiştiricilik ve yaklaşık 8 bini de işleme ve değerlendirme alanlarında faaliyet göstermektedir.

    2024 yılında Türk çiftçileri toplamda 75,5 milyon ton tahıl ve bitkisel ürün üretmişlerdir. Sebzelerden 33,6 milyon ton, meyve ve içeceklerden 28 milyon ton elde edilirken, bal üretimi ise 95.899 ton olmuştur. Büyükbaş hayvan varlığı 16 milyon 986 bin 259 olarak gerçekleşirken, küçükbaş hayvan varlığı ise 54 milyon 902 bin 668’e ulaşmıştır.

    Çiftçiler, ürettikleri gıdalarla sadece insanları değil, aynı zamanda ekonomiyi de beslemektedirler. Türkiye’nin tarım ve çiftçilik sektörü, ülkenin geleceği için büyük önem taşımaktadır.

  • Navlungo, yurtiçi kargo hizmetini başlattı

    Navlungo, yurtiçi kargo hizmetini başlattı

    Navlungo, yurtiçi kargo hizmetini başlattı

    Türkiye’nin her noktasına e-ticaret kargoları artık Navlungo güvencesiyle taşınıyor.

    Türkiye’nin lider e-ihracat ve lojistik teknolojileri girişimi Navlungo, sunduğu hizmetlere bir yenisini ekledi. Bugüne kadar e-ticaret satıcılarının yurt dışına gönderilerini hızlı ve uygun maliyetle ulaştırmasını sağlayan Navlungo, artık yurtiçinde de kargo hizmeti vermeye başladı.

    Yeni hizmet sayesinde Türkiye genelinde faaliyet gösteren e-ticaret satıcıları, Navlungo platformu üzerinden yurtiçi ve yurtdışı kargo operasyonlarını tek panelde yönetebilecek. Kullanıcılar, tüm gönderileri için taşıyıcı karşılaştırması yapabilecek, etiket oluşturabilecek ve gönderim süreçlerini uçtan uca takip edebilecek.

    Tüm taşıyıcılar tek panelde

    Navlungo, PTT, Yurtiçi Kargo, Aras, Sürat, Hepsijet ve Vigo gibi Türkiye’nin önde gelen taşıyıcı firmalarıyla doğrudan entegre çalışıyor. Sistem, gönderi başına en uygun fiyatı sunarak satıcıların operasyonel maliyetlerini azaltıyor.

    Navlungo CEO’su İsa Korkmaz açıklamasında şunları söyledi:

    “Bugüne kadar 120’den fazla ülkeye ulaşan e-ihracat altyapımızı şimdi yurtiçine taşıyoruz. Amacımız, Türkiye’deki e-ticaret satıcılarının tüm lojistik operasyonlarını tek panelden yönetebilecekleri bir sistem sunmak. Hedefimiz, sadece taşımacılık değil; müşteri deneyimini iyileştiren ve zaman kazandıran bir lojistik teknolojisi yaratmak.”

    Yeni hizmetle birlikte Navlungo kullanıcıları şunlara erişebilecek:

    • Yurtiçi ve yurtdışı kargoları aynı panelden yönetme imkânı
    • Sipariş entegrasyonu, anlık fiyatlama ve gönderi takibi
    • Kapıdan alım, iade yönetimi ve taşıyıcı karşılaştırma teknolojisi
    • Tamamen dijitalleştirilmiş ve otomatikleştirilmiş gönderi süreçleri

    Navlungo, teknolojik altyapısı ve çoklu taşıyıcı entegrasyonlarıyla Türkiye’nin e-ticaret lojistik ihtiyaçlarına uçtan uca çözüm sunmaya devam ediyor.

  • SMMM. Mustafa KÖKSOYA: “TSRS, şirketlerin finansal tablolarını uluslararası düzeyde izlenebilir kılıyor”

    SMMM. Mustafa KÖKSOYA: “TSRS, şirketlerin finansal tablolarını uluslararası düzeyde izlenebilir kılıyor”

     

     

    Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları’nın 2024 itibarıyla ülkemizde zorunlu hale gelmesi, Mali Müşavirlerin rolünü kayıt tutmaktan çıkarıp, stratejik danışmanlık konumuna taşıyor. Söz konusu uyumluluk ilkelerinin uzmanlık gerektirdiğini aktaran SMMM. Mustafa KÖKSOYA ise TSRS kapsamında şirketlerin Muhasebeci ve Mali Müşavirlere hangi konularda ihtiyaç duyacağını açıkladı.

      

    İSTANBUL Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (KGK) tarafından yayımlanan Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları’nın (TSRS) 2024 itibarıyla ülkemizde zorunlu hale gelmesi, Mali Müşavirlerin rolünü kayıt tutmaktan çıkarıp, stratejik danışmanlık konumuna taşıyor. Mali Müşavirler, karar alma süreçlerinde veri odaklı analizler sunarak yönetime stratejik katkıda bulunan kilit aktörler haline geliyor. Raporlama süreçlerinin yönetiminde aktif rol alarak sürdürülebilirlik verilerinin toplanması, sınıflandırılması ve raporlanması süreçlerini koordine ederken; bu roller, finans profesyonellerini sadece geçmişin değil, aynı zamanda geleceğin de sorumluluğunu üstlenen merkezi bir noktaya çıkarıyor.


    Özellikle son dönemde sürdürülebilirlik kavramının iş dünyasında giderek daha fazla önem kazanmasıyla birlikte sürdürülebilirlik raporu yayımlama eğiliminin artması, TSRS kapsamında sürdürülebilirlik ve finansal verilerin entegrasyonunun sağlanması için yine Mali Müşavirlere ihtiyacı artırıyor. Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavir (SMMM.) Mustafa KÖKSOYA, TSRS kapsamında şirketlerin muhasebeci ve Mali Müşavirlere hangi konularda ihtiyaç duyacağını açıkladı.

     

    Bu standartlara uymak, birçok avantajı beraberinde getiriyor”

     

     

    SMMM. Mustafa KÖKSOYA, “TSRS’nin yürürlüğe girmesiyle birlikte işletmeler için sürdürülebilirlik artık sadece bir tercih değil, stratejik bir gereklilik olarak öne çıkıyor. TSRS, şirketlerin çevresel, sosyal ve yönetişim (ÇSY) performanslarını finansal sonuçlarıyla birlikte şeffaf bir şekilde raporlamasını zorunlu kılarak, paydaş beklentilerini karşılama ve uzun vadeli değer yaratma hedeflerine ulaşmada kritik bir rol oynuyor. Bu standartlara uyum sağlamak, yatırımcı güvenini artırmayı, riskleri etkin bir şekilde yönetmeyi ve rekabet avantajı elde etmeyi sağlıyor. Küresel sürdürülebilirlik hedeflerine katkıda bulunarak kurumsal itibarın güçlenmesine de olanak tanıyor” dedi.

    Mali Müşavirler, sürdürülebilirlik yolculuğunda sadece teknik destek vermekle kalmayacak”

     

    TSRS süreçlerinin uluslararası standartlara uygun şekilde yürütülmesi için Muhasebeci ve Mali Müşavirlere düşen sorumluluklar hakkında bilgi veren SMMM. Mustafa KÖKSOYA, “Mali Müşavirler, şirketlerin bu yeni raporlama çerçevesine uyum sürecinde kritik ve geniş kapsamlı sorumluluklar üstleniyor. Öncelikle şirketlerin sürdürülebilirlik ile ilgili veri toplama, ölçme ve değerlendirme süreçlerinin doğru ve güvenilir bir şekilde kurgulanmasında aktif rol alıyor” ifadelerini kullanarak sözlerine şunları ekledi:

     

    “Hazırlanan sürdürülebilirlik raporlarının TSRS ile tutarlılığının sağlanması, raporlama standartlarına uygunluğunun denetlenmesi ve şeffaflık ilkesi doğrultusunda doğru bilgilerin sunulması konusunda önemli bir sorumluluk taşıyor. Ayrıca, şirket yönetimini TSRS’nin gereklilikleri, potansiyel etkileri ve stratejik önemi konusunda bilgilendirmek, sürdürülebilirlik performansını analiz ederek iyileştirme alanlarının belirlenmesine destek olmak ve bu alanda danışmanlık hizmeti sunmak da Muhasebe ve Mali Müşavirlerin görevleri arasında bulunuyor. TSRS’nin uygulanmasıyla birlikte Muhasebeci ve Mali Müşavirler, şirketlerin sürdürülebilirlik yolculuğunda sadece teknik destek vermekle kalmayıp, aynı zamanda stratejik bir ortak ve güvenilir bir danışman olacak.”

    Mali Müşavirler, geleceğin iş dünyasında daha da merkezi bir konuma yükselecek”

     

    TSRS’ye uyum sürecinin önemini iş dünyasının genel dinamikleri açısından değerlendiren SMMM. Mustafa KÖKSOYA, “TSRS, şirketlerin çevresel ve sosyal etkilerini şeffaf bir şekilde raporlamalarını sağlayarak, sürdürülebilirlik performanslarının karşılaştırılmasına olanak tanıyor. Bu durum, rekabet avantajı yaratma, yatırımcıların sürdürülebilirlik odaklı tercihlerine yanıt verme ve sektördeki en iyi uygulamaların yaygınlaşmasına katkıda bulunuyor. Ancak, söz konusu raporlama sürecinin doğru adımlarla tamamlanması için uzman danışmanlarla çalışmak şart. Biz de mesleki ve entelektüel birikime sahip uzmanların bir araya geldiği ekibimizle, geleceğin fırsatlarına ve değişime yeni fikirlerin gücüyle öncülük ediyoruz. Müşterilerimizin potansiyelini ve beklentilerini doğru okuyarak bunlara özel stratejiler geliştiriyoruz” şeklinde konuşarak sözlerini şöyle sonlandırdı:

     

    “Sürdürülebilirlik raporlaması, mesleğimiz için yeni bir uzmanlık alanı yaratıyor. Hatta şirketlerin ÇSY performanslarını doğru bir şekilde ölçme, analiz etme, raporlama ve bu bilgileri finansal verilerle entegre etme ihtiyacı, nitelikli Mali Müşavirlere olan gereksinimi her zamankinden daha da artırıyor. Bu bağlamda, Mali Müşavirler sadece finansal tabloların doğruluğunu teyit eden bir rol modelinden ziyade, sürdürülebilirlik stratejilerinin geliştirilmesi ve uygulanması süreçlerinde aktif birer danışman ve ortak oluyor. Sürdürülebilirlik odaklı bir vizyonla donanmış ve bu alandaki bilgi birikimini sürekli güncel tutan bizim gibi Mali Müşavirler, geleceğin iş dünyasında daha da merkezi bir konuma yükselecek.”

     

  • Güvenle Büyüsün Hackathonu’nda kazanan oyun arkadaşı platformu ‘TAI’ oldu

    Güvenle Büyüsün Hackathonu’nda kazanan oyun arkadaşı platformu ‘TAI’ oldu

     

     

    Kız Çocukları Eğitim Derneği (KIZÇEV) öncülüğünde düzenlenen ve Türkiye’de çocuk haklarına odaklanan ilk sivil hackathon olma özelliği taşıyan ‘Güvenle Büyüsün Hackathonu’, 10–11 Mayıs tarihlerinde Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi’nde (BTM) gerçekleştirildi. Etkinlikte, çocukların güvenli ve sağlıklı gelişimini desteklemeye yönelik yaratıcı teknolojik çözümler üretildi. Bu anlamlı etkinliğin birincisi, çocuklara oyun arkadaşı bulmayı hedefleyen dijital platform TAI oldu. İkincilik ödülünü dijital zorbalığa karşı yapay zeka destekli bir erken uyarı sistemi olan Rotadan Tayfa, üçüncülük ödülünü ise çocuklara özel geliştirilen dijital bankacılık çözümü Team Jec aldı.

    Hackathon nedir?

    Hackathon, “hack” (teknolojik çözüm üretmek) ve “marathon” (uzun soluklu yarış) kelimelerinden türeyen bir kavramdır. Katılımcıların sınırlı bir süre içinde (genellikle 24-48 saat) belirli bir tema doğrultusunda yaratıcı fikirler geliştirip, prototip üretmelerini amaçlayan yoğun ve işbirliğine dayalı bir inovasyon maratonudur. Gençlerin yaratıcılıklarını ortaya koydukları bu tür etkinlikler, teknolojiyle sosyal faydayı buluşturarak gerçek dünyada çözüm bekleyen sorunlara yenilikçi yaklaşımlar sunar.

     

    Geleceğe umutla bakan projeler yarıştı

    Hackathon boyunca, 18–30 yaş arası gençlerden oluşan 9 takım; çocukların güvenli, sağlıklı ve destekleyici ortamlarda büyümesine katkı sağlayacak projeler geliştirmek üzere 24 saat süren yoğun bir çalışmaya katıldı. Yazılım geliştirme, yapay zeka, siber güvenlik, sosyal inovasyon, çocuk psikolojisi ve proje yönetimi gibi farklı alanlardan uzman mentorların desteğiyle geliştirilen projeler, jüri tarafından titizlikle değerlendirildi.

     

    Finalde birinciliği elde eden TAI, velilerin çocuklarına güvenli oyun arkadaşları bulmasını sağlayan dijital bir platform sunarak, sosyal bağ kurmayı ve ailelerin sürece kontrollü şekilde dahil olmasını destekledi.

     

    İkinciliği alan Rotadan Tayfa, dijital zorbalığa karşı yapay zeka tabanlı erken müdahale sistemiyle çocukların dijital ortamda güvenliğini önceledi. Üçüncü olan Team Jec ise çocuklara finansal okuryazarlık kazandıran özel bir dijital bankacılık sistemi geliştirdi.

     

    Dereceye giren takımlara sırasıyla 20.000 TL, 10.000 TL ve 5.000 TL tutarında ödül takdim

    edilirken, tüm katılımcılar sertifikalarını aldı. Ayrıca, tüm projeler Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi (BTM) tarafından BTM Kamp programına dahil edilerek girişimcilik yolculuklarına profesyonel destek sunulacak.

    KIZÇEV: Geleceği Dönüştüren Adımlar

    Kız Çocukları Eğitim Derneği (KIZÇEV), kız çocuklarının eğitime erişimini artırmayı, toplumsal cinsiyet eşitliğini güçlendirmeyi ve genç kadınların topluma aktif bireyler olarak katılımını teşvik etmeyi amaçlayan bir sivil toplum kuruluşudur. Eğitim bursları, mentorluk programları ve sosyal farkındalık projeleriyle genç kızların hem akademik hem kişisel gelişimlerine destek olan KIZÇEV, her çocuğun güvenle büyüdüğü bir dünya hedefiyle çalışmalarını sürdürmektedir.

     

    Daha fazla bilgi için:

    www.kizcev.com | [email protected]

    Instagram: @kizcev

  • Erkunt Traktör CEO’su Tolga Saylan:  “Çiftçiler, Türk tarımının kahramanıdır”

    Erkunt Traktör CEO’su Tolga Saylan: “Çiftçiler, Türk tarımının kahramanıdır”

     

    Erkunt Traktör CEO’su Tolga Saylan, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Gününe özel yayımladığı mesajda, tarımın Türkiye’nin ekonomik ve toplumsal sürdürülebilirliğindeki yerini vurgulayarak tüm çiftçilere teşekkür etti.

    “Tarım, bir ülkenin temelidir. Çiftçilerimiz ise toprağın gücünü emeğe dönüştüren, üretimin gerçek kahramanlarıdır” diyen Saylan, tarım sektörünün ülke için öneminin her geçen gün arttığına da dikkat çekti.

    CEO Tolga Saylan: “Atatürk’ün ‘Milli ekonominin temeli tarımdır’ sözünü ilke edinerek, Erkunt Traktör olarak daima bu kutsal emeğin yanındayız. Erkunt Traktör olarak 2003 yılından bu yana, çiftçilerin hayatını kolaylaştırmak ve verimlerini artırmak amacıyla yerli ve çiftçi odaklı traktörler üretiyoruz. Yalnızca traktör değil, çiftçimizin diliyle konuşan, zorlukta daima yanında olan yol arkadaşları tasarlıyoruz. Çünkü biz aynı hikayenin kahramanlarıyız. Güçlü bir ekonomi için tarımın sürekliliği şart. Bu bilinçle, her zaman üreticimizin yanında olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

    Saylan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çiftçilerimizin inancı, çalışkanlığı ve memlekete olan sevgisi bize ilham veriyor. Dünya Çiftçiler Günü’nü en içten dileklerimizle kutluyor, bereketli ve umut dolu bir üretim yılı diliyoruz.”

     

     

  • İş İnsanı Emirhan Çuvaldız: Türkiye Genelinde Yükselen Bir Başarılı İş İnsanı

    İş İnsanı Emirhan Çuvaldız: Türkiye Genelinde Yükselen Bir Başarılı İş İnsanı

    İş İnsanı Emirhan Çuvaldız: Türkiye Genelinde Yükselen Bir Başarılı İş İnsanı

    Girişimcilik ruhu, kararlılık ve vizyoner bakış açısıyla Türkiye’nin dört bir yanında faaliyet gösteren iş insanı iş İnsanı Emirhan Çuvaldız, çok yönlü iş alanlarında attığı başarılı adımlarla adından söz ettirmeye devam ediyor. Ana merkezi Kocaeli’nde bulunan ve Türkiye’nin her ilinde faaliyet gösteren Çuvaldız GROUP, onun liderliğinde sadece bir şirketler topluluğu değil, aynı zamanda çok sayıda sektöre yön veren güçlü bir yapı haline gelmiştir.

    Çok Yönlü Bir Girişimcilik Yolculuğu

    Emirhan Çuvaldız, iş dünyasına adım attığı günden bu yana farklı sektörlerdeki potansiyeli doğru analiz ederek yatırımlarını çeşitlendirmiştir. Özellikle otomotiv, modifiye, muhasebe ve peyzaj alanlarında yürüttüğü faaliyetlerle öne çıkan Çuvaldız, klasik iş insanı tanımının ötesinde bir profil çizmektedir. Onun bu yaklaşımı, yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda estetik ve çevresel değerler yaratmaya da odaklanmaktadır.

    Millet Bahçesi Projeleri ile Doğaya Yatırım

    Emirhan Çuvaldız’ın öne çıkan çalışmalarından biri de millet bahçesi projeleridir. Türkiye genelinde gerçekleştirilen bu projelerde hem çevre dostu uygulamalar hayata geçirilmekte hem de şehir estetiğine katkı sağlanmaktadır. Bu projelerle birlikte Çuvaldız, şehir yaşamının içerisinde doğayla iç içe mekanlar yaratmayı ve insanların nefes alabileceği alanlar oluşturmayı hedeflemektedir. Bahçe düzenlemeleri, peyzaj mimarisi ve sürdürülebilir yeşil alan çalışmaları, Çuvaldız’ın bu konudaki hassasiyetini açıkça ortaya koymaktadır.

    Otomotiv ve Modifiye Sektöründe Yenilikçi Adımlar

    Çuvaldız GROUP bünyesinde otomotiv galerileri ve modifiye hizmetleri de sunulmaktadır. Emirhan Çuvaldız, otomobil tutkunlarının ihtiyaç ve beklentilerini doğru analiz ederek bu sektörde farklılaşmayı başarmıştır. Sadece araç satışı değil, aynı zamanda araçların kişiselleştirilmesi, performans artırımı ve estetik modifikasyonları da içeren geniş bir hizmet ağı mevcuttur. Bu alanda sunduğu kalite odaklı hizmetler sayesinde hem bireysel müşterilere hem de kurumsal firmalara hitap etmektedir.

    Muhasebe ve Danışmanlık Hizmetleri

    Finansal yönetim, işletme başarısının temel taşlarından biridir. Emirhan Çuvaldız bu ihtiyacı göz önünde bulundurarak muhasebe ve danışmanlık hizmetlerini de iş portföyüne dahil etmiştir. Kurumsal işletmelerin finansal süreçlerini daha verimli hale getirmek adına geliştirilen bu hizmetler, aynı zamanda şirketlerin yasal uyumluluğunu ve sürdürülebilirliğini de sağlamaktadır. Çuvaldız’ın muhasebe alanındaki girişimi, işletmelerin iç dinamiklerini güçlendirmesine ve stratejik kararlar almasına olanak tanımaktadır.

    Türkiye Genelinde Etkinlik

    Emirhan Çuvaldız’ı diğer iş insanlarından ayıran en önemli özelliklerden biri, faaliyetlerini sadece Kocaeli ile sınırlı tutmayıp Türkiye’nin dört bir yanına yaymış olmasıdır. Çuvaldız GROUP’un ülke genelindeki yapılanması sayesinde, hizmet verdiği her ilde istihdam yaratmakta, yerel ekonomilere katkı sunmakta ve bölgesel kalkınmayı desteklemektedir. Bu vizyoner yaklaşımı, Çuvaldız’ın sadece bir iş insanı değil, aynı zamanda toplumsal bir aktör olduğunu da göstermektedir.

    Vizyon ve Gelecek Hedefleri

    İş İnsanı Emirhan Çuvaldız’ın vizyonu, sadece mevcut alanlarla sınırlı değildir. Gelecekte teknoloji, enerji ve eğitim gibi alanlara da yatırım yapma hedefi bulunan Çuvaldız, bu adımlarla Türkiye’nin kalkınmasında aktif rol oynayacak projelere imza atmayı planlamaktadır. Girişimcilik kültürünü yaygınlaştırmak, gençlere ilham olmak ve sürdürülebilir bir iş modeli oluşturmak onun temel hedefleri arasında yer almaktadır.

    İş İnsanı Emirhan Çuvaldız, girişimcilik azmi, stratejik düşünme yeteneği ve çok yönlü iş anlayışı ile Türkiye’nin önde gelen iş insanları arasında kendine sağlam bir yer edinmiştir. Otomotivden modifiyeye, muhasebeden millet bahçelerine kadar uzanan geniş bir yelpazede faaliyet gösteren Çuvaldız, hem ekonomik hem de sosyal anlamda değer üretmeye devam etmektedir. Türkiye’nin her ilinde faaliyette bulunan Çuvaldız GROUP, onun liderliğinde büyümeye ve gelişmeye devam etmektedir.

  • İstanbul Tea Fest, 100 binden fazla ziyaretçi, 40’tan fazla markayı Galataport’ta ağırlayacak

    İstanbul Tea Fest, 100 binden fazla ziyaretçi, 40’tan fazla markayı Galataport’ta ağırlayacak

     

     

    Türkiye’nin en kapsamlı çay ve aperitif festivali İstanbul Tea Fest 2025, 13-14 Eylül’de Galataport’ta gerçekleştirilecek. 100 binden fazla ziyaretçinin, 40’tan fazla markayla buluşacağı festivalde, çay sadece bir içecek değil, yaşam biçimi olarak sunulacak. Ziyaretçiler lezzet yolculuğuna çıkarken, marka ve sponsorlar da tüketicilerle doğrudan iletişim kurma şansını yakalayacak.

     

    Kişi başı çay tüketiminde dünya genelinde zirveye yerleşen Türkiye, profesyonel bir çay etkinliğine ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Türkiye’nin en kapsamlı çay ve aperitif festivali İstanbul Tea Fest 2025, 13-14 Eylül’de Galataport Saat Kulesi Meydanı’nda düzenlenecek. 100 binden fazla ziyaretçi çayın kültürel yolculuğuna tanıklık ederken, yerli ve global 40’tan fazla marka, çay ve ona eşlik eden lezzetlerle festivaldeki yerini alacak. Çayın kültürel ve ekonomik değerini vurgulamak için gerçekleştirilecek festival, markaları son tüketiciyle buluşturacak.

    İstanbul Tea Fest 2025, yerel markaların hedef kitlesiyle doğrudan etkileşim kurabileceği, deneyim odaklı bir platform sunacak. Kuruyemiş, bisküvi, kraker, unlu mamuller, atıştırmalık ve tatlı gibi çaya eşlik eden farklı ürün kategorilerinin görünürlük kazanmasını sağlayacak. İki gün boyunca lezzet yolculuğuna çıkacak ziyaretçiler, söyleşilerden kültür-sanat etkinliklerine, Aydilge, Zakkum ve İkilem’in konserine kadar çeşitli sanatçıların sahne performanslarını izleyecek ve birbirinden renkli atölyeleri deneyimleme şansı bulacak.

     

    “Markalar, son kullanıcıyla etkileşim fırsatı bulacak”

     

    İstanbul Tea Fest Koordinatörü Aslan Can Çağla, etkinliğe dair, “13-14 Eylül’de Galataport Saat Kulesi Meydanı’nda 10.30-22.00 saatleri arasında gerçekleştireceğimiz İstanbul Tea Fest ile katılımcı markalara, sponsorlara ve ziyaretçilere özel bir festival deneyimi yaşatacağız. Milli kültürümüzde ve günlük tüketimimizde önemli yeri olan, ülkemizde üretilen çayın marka değerininin artmasına ortam hazırlayarak benzersiz bir festivalle bu süreci destekleyeceğiz. Prestijli tanıtım ve pazarlama imkanı sunan festivalimiz, marka ve sponsorlara son kullanıcılarla doğrudan etkileşime geçme fırsatı sunacak. Marka stantları, konser, workshop, söyleşi ve diğer kültürel etkinlikleriyle İstanbul Tea Fest 2025, tüm katılımcılara kültür, sanat, çay ve atıştırmalıkların bir arada olduğu festival ruhunu doyasıya yaşatacak” diyerek festival hakkındaki detayları aktardı.

     

    İstanbul Tea Fest 2025, çay ve aperitif tadımının yanı sıra farklı birçok etkinliğe ev sahipliği yapacak. Şef İdil Yazar, Doğa Huriye Özkaya ve birçok önemli isim interaktif söyleşi için sahne etkinliği gerçekleştirecek. Tea Master Aytül Turan ve diğer değerli isimlerin çay ve aperitifler ile ilgili atölyelerinin yanı sıra; Zakkum, Aydilge ve İkilem konserleri tüm ziyaretçiler için ücretsiz gerçekleşecek. Festivalde, dans ve sahne gösterileri, DJ ve diğer müzik grubu performanslarından oluşan farklı etkinlikler düzenlenecek.  İstanbul’un kültürel, turistik ve ticari kimliğini yansıtan ikonik merkez Galataport’taki festivale katılan markalar, yalnızca ürün tanıtımı yapmakla kalmayacak. Aynı zamanda deneyim odaklı interaktif etkinlikler, tadım alanları ve atölyelerle yerli ve yabancı ziyaretçilere dokunacak.

     

     

     

    İletişim kampanyası ile erişimi artıracak

     

    İstanbul Tea Fest 2025, festival öncesi ve festival süresince yüksek etkileşimli bir sosyal medya ve  reklam kampanyası yürütecek. Festival süresince markalara ürün tanıtımı yapmanın ötesine geçen, etkileşimli ve duyusal deneyim sunan özel fırsatlar sağlayacaklarını aktaran İstanbul Tea Fest Koordinatörü Aslan Can Çağla, sözlerini şu ifadelerle sonlandırdı:

     

    “Kültürümüzde çok önemli bir yere sahip olan ve tüketiminde dünya çapında ilk beşte olduğumuz çayın marka değerini yükseltmek için çalışıyoruz. Çaya eşlik eden aperitif lezzetleri, dünyanın farklı çaylarını, konserleri ve çeşitli etkinlikleri bir araya getirerek her yıl tekrarlanan ulusal bir kültür-sanat festivali oluşturma hedefimize doğru ilerliyoruz. Amacımız, çayı sadece içecek olarak değil, etrafındaki zengin kültürüyle birlikte bir yaşam biçimi olarak sunmak ve bu değeri gelecek nesillere aktarmak. Markasını bu benzersiz deneyimle taçlandırmak isteyen tüm markalar, bizimle iletişime geçebilir.”